Mehr lesen
Gökardic, tuhaf bir kustur.... Akdeniz havzasinin bu pek nadir görülen sakini, gözlerden irak yasamayi tercih eder. En tozlu kalpleri dahi büyüleyen dokunakli sesi, ancak anlik bir mutluluga karsilik gelir. Kirilgan ve narin varligi, elinizi uzatsaniz kaybolacak bir hayaletin sureti gibidir. Gökardic teslim olmaz, kendisini ele vermez.
Kuslarin dünyasini insan iliskilerinin yapayligina ve boguculuguna yeg tutan Bayan Cl ile Bay René cifti, Fransanin güneyinde gecirdikleri emeklilik günlerinde, bu yabanilik derecesinde mesafeli, ama bir o kadar da büyüleyici kusun izini sürerler. Renksiz ve tekdüze hayatlarinin tek piriltisi, gökardicin kanatlarinda saklidir. Ancak bir gün hic beklenmedik bir sey olur Gökardic, kasabaya gelen bir yabanci suretinde hayatlarina girer. Bayan Cl ile Bay René, adinin Alain, mesleginin yazarlik oldugunu söyleyen bu genc adamla, gec kalmis bir mutlulugu tadarlar. Sihirli birliktelikleri, ücü icin de vazgecilmez bir hal alir. Ta ki Alainin esrarli gecmisi, zaman icinde iliskilerini köseye sikistirip onlari teslim alana dek.
Michle Gazier, Gökardicin dokunakli öyküsüne kimlik temasini basariyla sindirerek, yasamda ikinci bir baslangicin mümkün olup olmadigini sorguluyor.