Mehr lesen
Teknoloji fetisizmi, cinsellik, bedenin hastalik veya kaza sonucu dönüsümleri, beden ve teknoloji iliskisi... Cronenbergi filmlerinden taniyanlarin yabancisi olmadigi temalar yönetmenin bu ilk romaninda da var. Üstelik yer yer hinzir bir mizah duygusuyla harmanlanmis olarak.
Tüketilmis, ilginc haberler pesinde dünyayi gezen, ikisi de teknoloji tutkunu birer internet gazetecisi olan Nathan ve Naomi cifti cevresinde gelisiyor. Jean Paul Sartrein postmodern bir cesitlemesi gibi duran ünlü Fransiz filozofu Aristide Arosteguy, kendisi gibi filozof olan karisinin cesedi parcalara ayrilmis ve kismen yenmis halde bulununca süpheli duruma düserek Japonyaya kacar. Öte yandan Macar bir cerrah, alternatif bir meme kanseri tedavisi gelistirdigi iddiasindadir. Nathan cerrahla söylesi yapmak icin Macaristana giderken Naomi de Fransiz filozofun pesinden önce Fransaya sonra da Japonyaya gider. Birbiriyle baglantisiz gibi görünen olaylar ve kisiler roman ilerledikce tuhaf bir komplo cercevesinde bulusacaklardir.
Anlam bizi ilgilendirmiyor. Arinin önermesine göre, anlam bir tüketim ürünüdür. Kimileri onu dinle, felsefeyle, milliyetle, siyasetle kendisi imal eder, kimileri de satin alir. Ama sanatcinin isi imalat degildir.
