Ulteriori informazioni
Hayat meselesinin bazi yönlerden feminist teorinin büyük kisminin merkezinde durdugunu söylemek isterim. Hayata iliskin soru farkli sekillerde sorulabilir Iyi hayat nedir Nasil bir iyi hayat tasavvuru söz konusu olmustur ki kadinlarin hayatlari bu kavramsallastirmaya dahil edilmemistir Kadinlar icin iyi hayat nedir Ama hepsi de önem tasiyan bu sorulardan önce gelen baska bir soru var belki sag kalma sorusu. Sag kalma ile iliskisi icinde feminist düsüncenin ne olabilecegini düsündügümüzde farkli bir soru kümesi ortaya cikmaktadir Kimlerin hayati hayat sayilmaktadir Yasamak kimlerin ayricaligidir Hayat hangi kosullar altinda ve hangi yollardan varlik kazanmalidir Ve toplumsal cinsiyet, tutarli toplumsal cinsiyet ne ölcüde yasanilir bir hayat temin etmektedir Toplumsal cinsiyeti kabul görmüs normlar uyarinca yasamayanlar ne gibi bir ölüm tehdidi ile karsi karsiyadir
Peki ya yeni toplumsal cinsiyet bicimleri mümkünse; bunun yasam tarzlarimiz ve insan toplulugunun somut ihtiyaclari üstünde nasil bir etkisi vardir Aklimda olan toplumsal cinsiyetler uzun bir süredir mevcut ama gercekligi yöneten terimlerin icine kabul edilmis degiller henüz. Mesele her zaman yasadigimiz toplumsal cinsiyet karmasikligi icin hukuk icinde, psikiyatri icinde, sosyal teori ve edebiyat teorisi icinde yeni bir mesrulastirma lügati gelistirmektir. Gercekligi yöneten normlar bu bicimlerin gercek oldugunu kabul etmedigi icin, bunlara mecburen yeni diyecegiz. Ama bunu yaparken farkindalikla gülümseyecegimizi umut ediyorum. Burada is basinda olan siyaset kavrayisinda sag kalma meselesi, toplumsal cinsiyetlerinin ve arzularinin normatif olmadigini anlayanlarin disaridan siddet görme tehdidi olmadan, dahasi intihara veya intiharimsi bir hayata yol acabilen o yaygin gercekdisilik hissi olmadan yasayip serpilebilecekleri bir dünyanin nasil yaratilacagi meselesidir.
Judith Butler
