Ulteriori informazioni
Bazen biten bir ask, bazen mahallenin meczubu, bazen de cocuklugun dinmez görüntüleri var öykülerde. Arka plan hüzünlü ama umutlu, düssel ama gercek, gecmis ama gelecek dolu. Üc bölümlü ayrisma icinde belki tümden gelecek, belki de bir evin duvarindaki resimlerden tüme varacaksiniz.
Sokaklarda yasiyordu. Varligi, icimi acitiyordu. Iki cöp kutusunun arasinda kartondan bir kulübesi vardi. Mahalledeki kizlar, yanindan gecerken korkar kacardi. Kizlari kenara sikistirdigina ve tecavüz etmeye calistigina dair hikayeler duyardim, dogru mu, yalan mi bilmiyorum. Bazen mahallenin esnafi dalga gecerdi, kizdirirlardi onu. O da pipisini cikartip dükkanlara ya da vitrinlerine iserdi. Öldüresiye döverlerdi onu. Dövdüklerinde, karsi koymaz, aglayarak kacip kurtulmaya calisirdi. Neredeyse her hafta, en az bir kez böyle basi gözü yarali, sessizce aglarken görürdüm onu.
Yatakta neden böyle oldugunu düsündü uzun uzun eski günler geldi aklina. Bir an kalkip salona gitmek, sarilmak yine, yine öpüsmek, yine sevismek istedi. Yine hadi bir daha baslayalim demek istedi. Hani dügünlerine giderken etegi yirtilmisti ve bir terzide eteklerini kaldirip milletin gözü önünde dikilmisti ve kocasi da kimse görmesin diye ceketi ile siper olmaya calismisti ya... Hani bin kez anlatmislardi, yasli terzinin yakin gözlüklerinin üstünden capkin capkin bakislarini.
