Read more
Bazi hayatlar vardir; yirtik bir perdeyle ayrilir geceyle gündüz, rutubet kokusu siner her sabaha. Yine de bir kadinin gözlerinde, cocuklarina sakladigi gülüste,güne ekmek gibi bölüstügü umutta piril piril yanar direnc.
Zeytinin hikayesi, yorgun ama yenilmez bir sabahla baslar.
Bir avuc umut, bir dilim kuru ekmek,
bir annenin cocuklarina fisildadigi Her sey güzel olacak cümlesiyle büyür.
Hayat bazen kapi esiginde unutulmus bir oyuncak, bazen de elde kalan son lokma ekmek kadar kirilgandir. Ama asil güzellik, en zor zamanlarda bile basini egmeden yürüyebilmektir.
Zeytin, hayatin yükünü sirtlandikca -yorgunlugunda, kahkahasinda, gözyasinda- hepimize kendi gücümüzü, kendi umudumuzu hatirlatiyor.
Bu roman, sadece bir kadinin degil; yikik dökük evlerde, dar sokaklarda, kalabalik sofralarda sevgiyle, inatla, sessizce direnen herkesin hikayesi.
Cünkü hayat, ne olursa olsun vazgecmeyenlerin ellerinde yeniden filiz verir.