Read more
Dijital medya, iki binli yillardan itibaren yeni bir sosyal cevre yaratti. Bu yeni sosyal cevre uzak-yakin, tanidik-yabanci, cocuk-yetiskin, köy-kent farkliliklarini bir araya getirmektedir. Cocuklarin yetisme sürecinde bu yeni ortamin avantajlarini nasil kullanmasi gerektigi ya da dezavantajlarindan nasil kacinmasi gerektigi önemli bir sorundur. Bu sorun, en basta cocuklarin dijital medya okuryazarlik düzeyleriyle ilgili oldugu kadar, ebeveynlerin bu konuda yeterlilik düzeylerini de yakindan ilgilendiriyor. Özellikle büyük kentlerde geleneksel mahalle kültürü, komsuluk ve akrabalik iliskilerinin zayiflamasi veya degismesi, ebeveynlerin cocuk yetistirmedeki yüklerini son derece artirmistir. Komsular, mahalledeki akran gruplari, sokak, park gibi acik alanlar, cocuklara güven icinde zaman gecirecekleri bir cevre olmaktan cikmistir. Cocuklar, az sayidaki aile bireyleri ve tanidiklari ile güvenli iliskiler kurabilmekte, ancak zamaninin önemli bir bölümünü dijital medya platformlarinda gecirmekte, bilgi, deneyim ve arkadaslik iliskilerini daha cok buradan yürütmektedir.
Bu kitap, cocuklarin dijital medya ile iliskilerinde yasanan sorunlari ebeveynler acisindan degerlendirmektedir.
