Read more
Üzerimizde iktidar kurmak isteyen o kadar cok dünyevi güc var ki; kimi gözümüzü baglar, kimi kulagimizi sisirir ama hepsi de hakikati egip bükerler. Peki, toplumsal hayatin Siktidarsiz bir iktidara acilan ve farkliliklarin dogalligini koruyabilen coklu riza kapilari; iktidarin soguk demirlerini ve somurtuk mahkeme duvarlarini asarak, cicek kokulu bahcelerden, rengarenk bir hayata bizi ulastirirsa, dünya ve hayat simdiki gibi cehennem degil, cennet olmaz mi Iste SIktidarsiz bir iktidara acilan coklu riza kapilarinin kadim anahtarlari, Alevilik inanci icinde mevcuttur. Üzerinde calistigimiz konu, tam da budur. Hayat, hepimize dayatilan zorunluluk kaliplariyla daraltilmakta ve dogal akisindan saptirilmaktadir. Neye zorunlu olup neye zorunlu olmadigimiza, karar verme hakkimiz, ellerimizden kurnazca veya zorla alinmaktadir. Zorunluluklariniz hakkinda, keskin ve berrak yanitlara ihtiyaciniz varsa, aklinizdaki düsünce kanallarini gecmisin tortulasmis pihtilariyla tikayan kapali kapilari kirip patlatmak ve yeni düsünce kanallarini acmak zorundasiniz. Eger, gecmisin kaliplasmis kavramlarini asmak ve insanligin özüne uygun, insani insanlastirmakta israr eden kavramlarla düsünceler üretmek ihtiyacini hissediyorsaniz, dogru yola girmissiniz demektir. Süregiden hayati kabul edenlerle, bu hal ve gidisi reddeden ve elestirenler arasinda teolojik ve sosyolojik bir ucurum vardir. Mevcut hilekar zorba yasam, insanligi hak ve hakikatten uzaklastirmaktadir. Denetimle güdülenen toplumsal alan, kötülügün; inancta, ahlakta, sanatta ve günlük cikarlarda iktidarlasmasina sonuna kadar acilmistir. Cagimizin devrimci dervisleri zorunlu olarak, Iktidarsiz Bir Iktidari hedeflemek zorundadir. Devrimci dervisler, toplumdan ve hayattan uzak, bir kenara cekilip erecek ve olgunlasacak degillerdir. Tam tersine onlar, toplumun tam kalbinde ve atardamarlarinda dolasan bir cesaret ve bilgelikle, toplumsal kültürün cürüyen ölü hücrelerine karsi amansiz bir etkinligi yayginlastirmakla sorumludurlar.
