Read more
Uluslararasi Hukuk dunyada tam anlamiyla huzuru ve barisi saglamakta yetersiz kalmaktadir. Ancak, bu duruma bakarak, Uluslararasi Hukuku butunuyle yok saymak da haksizlik olur. Bu hukuk dalinin, önlemekte yetersiz kaldigi, kimi cok ciddi insanlik dramlarina yol acan sorunlar siradan gazete okuyucularinca bile bilinirken; bircok kisi, giderek bazi hukukcular bile uluslararasi hukukun gundelik yasamimiza getirdigi olanaklarin ve ichukukumuza olan etkisinin farkinda olmayabiliyorlar. Baska bir deyisle, Uluslararasi Hukukun; uluslararasi ticaretten, iletisim teknolojisine, deniz, hava ve kara yoluyla yapilan yolculuklardan ve tasimaciliktan, elektrik enerjisinin yada petrolun bir ulkeden ötekine ulastirilmasina, genel saglik hizmetlerinden meteorolojiye, uluslararasi spor karsilasmalarindan kultur-sanat etkinliklerine kadar yasamin hemen her alanini etkileyen basarili duzenlemeleri, cogu zaman, dikkatlerden kacmaktadir. Gelismis ulusal hukuk duzenleri karsisinda, yeterince gelismemis sayilabilecek olmasina karsin, Uluslararasi Hukukun önemini ve ulusal hukukla iliskisini, olabildigince acik ve duru bir dille anlatmak, kitabin yazilisinda temel amac olmustur. Bu amaca ulasabilmis, hic degilse yaklasabilmis olmak, yazarlar icin elbette mutluluk olacaktir. Kitabin Uluslararasi Hukukun temel ilkelerini ve devletlerin, uluslararasi örgutlerin ve bireylerin uluslararasi alandaki iliskilerine ve etkilesimlerine yön veren kurallarini elestirel bir yaklasimla anlamak isteyen tum hukukculara, dis iliskiler calisanlarina, akademisyenlere, hukuk ve uluslararasi iliskiler ögrencilerine ve bu alana ilgi duyan herkese yararli olmasini umariz.
