Read more
Islam hat sanatinin en güzel örneklerinin verildigi Osmanli devrinden günümüze bu sanatin üstatlari hakkinda yazilmis muhtelif eserler mevcuttur. Gelibolulu Mustafa lnin v. 10081600 Menakib-i Hünerverani, Nefeszade Ibrahimin v. 10601650 Gülzar-i Savabi, Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendinin v. 1788 Tuhfe-i Hattatni, Mirza Habbin v. 1894 Hat ve Hattatani ve nihayet Ibnülemin Mahmud Kemalin v. 1957 Son Hattatlar isimli eseri klasik haline gelmis kaynaklarimizdandir. Bu silsilenin, önemli halkalarinda biri de 18 yüzyil hattatlarini konu alan Suyolcuzade Mehmed Necibin Devhatül-Küttab isimli eseridir. Basvuru kaynagi niteligindeki bu eser, Nefeszade Ibrahimin Gülzar-i Savabini tamamlayan bir eserdir. Ancak Devhatül-Kütabnin isim kadrosu daha genistir; onda Gülzar-i Savabin kaleme alinmasinda sonra Devhatül-Küttabin telif tarihi olan 1737ye kadar yetismis olan hattatlarin terceme-i hallerine de yer verilmistir. Mehmed Necib Efendi, Devhatül-Küttabi yazarken muhtelif kaynaklardan istifade etmistir. Tuhfe-i Sam, Menakib-i Hünerveran, Vefeyatül-Ayan, Mevzatül-Ulm ve nihayet Gülzar-i Savab bunlardandir. Suyolcuzade, kendi dönemine yakin ve cagdas oldugu hattatlarla alakali ise onlarin yakinlarindan ve bizzat kendilerinden aldigi bilgileri kullanmis, yer yer kaynaklarina da isaret etmistir. Asli üc bölümden mütesekkil olan eserin ücüncü bölümü, 1942 yilinda dönemin dil ve kültür calismalariyla bilinen aydinlarimizdan muhakkik ve alim Kilisli Rifat Bilge tarafindan sadelestirilerek ve kisaltilarak ilk defa Güzel Sanatlar Akademisi Nesriyatindan yayina hazirlanmistir. Eserin aslinda bulunan ve hattat padisahlardan bahseden birinci bölüm teferruat olarak görüldügünden, hattin tarihi ve faziletine dair ikinci bölüm ise konu olarak daha önce nesredilen Gülzar-i Savabda da var oldugu icin bu yayina alinmamistir. Hat tarihimize dair önemli bir kaynak olan eser sonraki yillarda tekrar yayinlanmamistir. Biz Kilisli Rifat Bilgenin eserlerini nesre hazirlarken Devhatül-Küttabi da tekrar Türk okuyucusunun hizmetine sunarak klasik Türk-Islam sanat tarihine katkisinin devam etmesini arzu ettik.
