Read more
Tanri düsüncesine dair bakis acimin ilkel tek tanricilik teorisi kadar evrimci teoriden de ne kadar irak oldugu aciktir. Evrimci teoriye göre tek tanricilik, cok sayida ve cok az farkli ruhlarin coklugu inanciyla baslayan, ilahin birligi düsüncesine dogru bir seri azalmayla ortaya cikan ideolojik, tedrici bir gelismenin sonucu olarak takdim edilir. Bu, tek tanriciligin olusumuna yönelik entelektüalist bir bakis tarzidir. Ben bu konumu, daha az entelektüel ve hakli olarak da, cok daha dini bir bakisa sahip olmak maksadiyla terk ediyorum.
Diger yandan, tarihsel acidan kendimi ilkel tek tanricilik teorisine de baglayamam. Her hangi birinin yapmasi gerektigi ve benim de yaptigim gibi, eger tarihin büyük tek tanrici dinlerinde ortaya ciktigi gibi cok tanriciligin inkarina tek tanricilik ismini verirsek, bundan tek tanriciligin cok tanriciligi reddettigi temel gercegine ragmen, tek tanriciligin cok tanriciligi önceden var saydigi sonucu ortaya cikar. Ilkel tek tanricilik teorisinin kabul ettigi gibi tek tanricilik, cok tanriciligin bir inkari olmasina ragmen, dinin ilk sekli olamaz. Medeni olmayan halklar arasinda buldugumuz, tarihsel olarak kabul edilebilir anlamdaki bir tek tanricilik degildir; yalnizca bir Yüce Varlik düsüncesiinancidir. Bu inancindüsüncenin hakiki tek tanricilikla hatali özdeslestirilmesi ve yaniltici bir benzetme, yalnizca yanlis anlamalara sebep olabilir.
Bu yüzden tek tanricilik, cok tanriciliktan daha sonradir. Ancak, evrimci teorinin kabul ettigi gibi, ondan gelismemistir. Cok tanriciliktan evrimci bir sürecle gelismekten ziyade, tek tanricilik devrimci vasitalarla olusur. Tek tanrici bir dinin her gelisi, dini bir devrime baglidir. Spekülatif düsünceden dogmak yerine tek tanriciligin olusumu, beseri tarih boyunca ve yalnizca uygun sartlarin alisilmamis sekildeki birlikteligi ve ancak nadiren var olan kamil bir dini hayattan neset eder.