Read more
Mekkenin taninmis ailelerinden Ben Umeyyeye mensub bulunan Hazreti Osman, Ben ilk dört Müslümanin dördüncüsüyüm seklindeki ifadesinden de anlasilacagi üzere, ilk baslarda, Hazreti Ebubekirin telkiniyle, Müslüman olmustur. Zenginligi, yakisikliligi, zerafeti ve kiyafetinin güzelligi ile zamaninda ün salmis olan, Ahlaken de pek mazbut olan bu iyiliksever Islam Halfesi, evvela Hazreti Peygamber sav. in kizi Rukayye ile evlenmis, onun erken vefati üzerine de ikinci kizi Ümmü Külsmu almistir ki, bu sebeple kendisine Zun-Nreyn iki nur sahibi denilmistir. Hazreti Peygamber sav. Bir kizim daha olsa, onu da sana verirdimdiyecek derecede kendisini severdi. Bazi cevreler, irade ve tesebbüs kabiliyeti bakimindan, Hazreti Osmanin bir kisim tasarruflarinda mazur oldugunu ileri sürmektedirler. Yapilan tasarruflardan birisi, eyalet valiliklerine bazi yakinlarini tayin etmis olmasidir ki, önceleri sözlü elestiriden ileri gitmeyen bu hosnutsuzluklar, sonunda onun katline kadar varmistir. Bu ücüncü Islam Halfesinin devrinde de fütuhat birbirini takip etmistir. Geri kalan eyaletlerin fethi ve Iran Sasan Imparatorlugu Onun devrinde ortadan kalkmistir. Kuzeyde Ermenistan isgal edilirken, Anadoluya ve Kuzey Afrika sahillerine müteaddit akinlar yapilmistir. Onun fütuhati yaninda en önemli ve unutulmaz hizmeti, Kuran-i Kermi ikinci kez derletip cogaltarak eyalet baskentlerine birer nüsha göndermis olmasidir. O kadar fütuhati bir yana birakilsa bile sadece bu hizmetiyle Hz. Osman, ebediyyen takdir ve tebcle layiktir