Read more
Ablam Edith... Babamiz birdi, kötü adam da degildi ama sik sik ve esasli dayak atardi. Sonra büyüdük, sokaklara ciktik, ara sokaklarda, kaldirimlarda hem sürttük hem sarki söyledik, Edith daha Edith Piaf degildi, hayati ve erkekleri bir arada tanidik, o daha yirmisine gelmeden, SAsk ilindi mi ya isitmak gerekir ya da vazgecmek anlayisini kapti, ama mesleginde o kadar havai olmadi, ögrenip ilerlemek icin ne gerekiyorsa yapti, zaten o yüzden, hirsiyla, tutkusuyla Kaldirim Sercesi oldu, ne adamlar geldi gecti hayatindan, gece bacagini bir erkegin beline sarmadan yatmayi hic beceremedi, neonlardan da hic inmedi, en cok askerleri sevdi, Savas sirasinda hele, Yves Montanda da kök söktürdü, kafasina basmayinca erkeklere kapiyi göstermekte iki dakka tereddüt etmedi, sarki söylerkense hep tirmandi, para saymayi bilmedi, Charles Aznavouru kesfetti, anneligi erken tatmisti, hayata hic doymadi, öldügü gece parmaklari bir serce pencesi gibi benimkilerin üzerine kapanmisti, ertesi sabah alt kattaki cocuk söyledi, inanmak istemiyordum ama, ölmüstü...