Read more
Ilk insandan günümüze kadar insanlik tarihinin gecirdigi safhalar icinde degismeyen seyler vardir. Yasadigi cevrenin sartlarina göre hayatini idame ettirmek icin ne denli uyum ve gelisme göstermis olursa olsun ona insan dedirten özelliklerinde pek önemli bir fark görülmemistir. Dün icin düsünen insan, bugün icin de düsünen insandir. Kainattaki yerini, bu noktaya nasil geldigini, kendisinin ne oldugunu ve sonunda ne olacagini hep düsünmüstür. Hala da düsünmektedir. Insanligin düsünce tarihinde sayisiz cevaplar verilmis olmasina ragmen yine de cevap bekleyen sorularin basinda insanin hürriyet ve irade problemi gelmektedir. Bilebildigimiz kadariyla ilk caglardan bu yana filozofu ile psikologu ile din adami ile sade mümini ile herkesin zihnini isgal etmis bulunan hürriyet ve irade probleminde yapilan izahlar bazilarini tatmin ettigi halde digerleri icin doyurucu olamamistir. Iste bu eser, Islam dünyasinda hürriyet ve irade tartismalarini, vardiklari sonuc ve tutarsizliklari ele
