Read more
Islam tasavvufunun tarih boyunca gösterdigi en mühim gelismeler ve yetistirdigi en büyük sahsiyetler
Tasavvuf hakikatleri almak ve yaratilmislarin elinde her ne varsa ümidi kesmektir
Meshur müelliflerimizden Ömer Riza Dogrulun Islam tasavvufunun tarih boyunca gösterdigi en mühim gelismeler ve yetistirdigi en büyük sahsiyetlerini konu aldigi kitabinda, Hz. Peygamberden baslayarak Islam tarihi boyunca farkli zamanlarda ortaya cikan tasavvuf doktrinleri ve bu hareketin öncülerini anlatmistir. Ayrica farkli bir bakis acisiyla ele alinan tasavvuf ögretilerin Hint, Iran, Kabala ve Hiristiyan mistisizmiyle de yeryer karsilastirmalar yapmaktadir.
Eser; Islam tasavvufunun mensei, Hazreti Peygamberin ruh hayati, ashabin zühd ve takva eksenindeki hayatlarindan misaller, tasavvuf terimler ve izahlari, tarikatlarin ortaya cikisi ve sflige dair bir cok bilgi Tasavvuf yolunun büyük sahsiyetleri Hasan-i Basr, Rabiatül Adeviyye, Hallac-i Mansur, Gazal, Sühreverd ve Ibn Arab tarafindan bizzat hal yoluyla tecrübe edilen nefis mertebeleri Gazaliye göre tasavvufun tarifi; fukaha ile mutasavviflarin arasindaki savas; Muhyiddin bin Arab ve Vahdet-i vücud; tarikatlar Kadirlik, Rifalik, Sühreverdlik, Sazeliyye, Yeseviyye, Bedevlik, Mevlevlik hakkinda vazgecilmez bir kaynak. Okuyucunun didaktik bilgi sahibi olacagi ve akici bir üslupla yazilmis kitaptan tadimlik bir parca
Tasavvuf, insanin yasattigi ve gelistirdigi ruh hayati diye tarif olunabilir. Cünkü insanin tasavvufa basvurmakla basarmak istedigi is, nefsle savasarak onu dizginlemek, nefsi tasfiye etmek ve temizlemek sayesinde his perdelerini kaldirmak, her türlü karisikliktan ve bozukluktan kurtarmak, kendini ihtirasin esiri olmaktan korumak, elhasil insanin Tanrisi ile kendisi arasindaki baglantiyi bozan bütün madd alakalari kirmaktir. Daha ötesi de vardir. O da Bütün bu cihani derinden derine düsünerek kavramak; düsüne düsüne cihani yaratanla karsilasmak; bu karsilasma ve temasi, beser nefsaniyetini öldürmek yoluyla saglayarak Allahin zatinda beka bulmayi kazanmak; bu sayede en yüksek hakikatle birlesmek ve bu birlesme sayesinde artik sek ve süphenin yol bulamayacagi surette, Hak ile Hak olmaktir.
