Read more
Özellestirme masim bir kelime degildir. Her ülke ve toplum kendine özel tarihi cografyasi gelenekleri is tutus tarzi üretim tarzi siyasal durusu ve ekonomik durumu vardir. Bunlara tek tip üretim tarzi dayatmak Amerikan agirlikli art niyet tasimaktadir.Amerikanin kendi tecrübesi ve devlet yapisi cok farklidir. Özel sirketlerin faaliyetlerini serbest birakmasina ragmen cok güclü devlet yapisiyla istedigi an sirketlerini terbiye edebilmektedir. Türkiye de ise devlet zayiflamistir. Uluslararasi sistemle entegre olan özel sirkete söz geciremez. Tersine özel sektör ileri gelenleri siyaseti acikca tehdit eder hale gelmislerdir. Gecmiste bunu yapanlara KITleri teslim etmek satmak ne kadar dogru olmustur Gezi olaylarina Türkiyenin büyük özel firmalarindan acikca destek vermislerdir. Gezi olaylarina bu firmalarca verilen destek göstermistir ki uluslararasi sirketler Türkiyede cok etkindir.Bizim gibi tarihte dünyada en etkili güc olmus bir devletin özellestirme yaparken cok ince düsünmesi gerekirdi. Üst kurullarin sektörleri yönlendirecegi öne sürülmekteydi. Ancak temel bir gercek göz ardi edilmistir. Devletin tahsisat-i mesduresi özel sektörü ve uluslararasi sirketlerin sosyal ve ekonomik örtülü ödeneklerinden daha azdir.Özetle, Özellestirme toplumun üretim hakkinin ihlaline neden olmustur. Toplum üretme kabiliyetini sahiplenme duygusunu kaybederse, her türlü ithalata mahkum olur bu da köleligin baslangicidir.
