Read more
Dünyayi etkisi altina alan gizemli bir salgin, kiz bebeklerin dogum oranini yüzde elliden yüzde birin altina kadar düsürmüstü. Dünyadaki bütün hükümetler ve bilim adamlari bu sorunu cözmek icin canhiras bir mücadele icine girmisler ancak gecen yirmi bes yilin ardindan tedavi bulunamadigi gibi bütün bir neslin kaderi, sayilari bini gecmeyen kadin nüfusunun gelecegine bagli hale gelmisti.
Zoey ve hayatta kalan genc kadinlarin bazilari, bu problemin nedenini belirlemek üzere insa edilmis bir bilimsel arastirma birimine yerlestirilmisti. Zoey, yirmi yil boyunca ailesinden ayri birakilmis, denek olarak kullanilmis ve kilitli kapilar ardinda tutulmustu. Ona söylenen tek sey, Dünya nüfusunun geri kalaninin virüs tarafindan yok edildigiydi.
Kendisini bildi bileli esaret altindaydi ve onu tutsak eden tam techizatli insanlarin elinden kacmasi hic de kolay görünmüyordu ancak giden hicbir kadinin bir daha dönemedigi bir sonraki test asamasina gecmeden önce buradan ayrilmaya kararliydi. Kurtulmayi basarsa dahi yerleskenin disindaki garip ve yeni dünyada ne ile karsilasacagi hakkinda hicbir fikri yoktu. Özgürlügünü kazanmak, hicbir zaman sahip oldugunu düsünmedigi acimasizligini, tüm gücünü ve kurnazligini elinden alacakti -ama Zoey savasa hazirdi.
