Read more
Tarih, büyükleri ve liderleri yazmayi sever. Padisahlari, sultanlari, agalari, pasalari, devlet adamlarini, komutanlari...
Anlatilan cogunlukla en ya da ilk olan insan hikayeleridir.
Nitekim, bir ülkede, kitlelere hitap etmeyi basarmis, hatta cogu zaman o kitleleri pesine takabilmis kanaat önderlerinin, profil ve biyografileri, o ülkenin kültür tarihini olusturur. Sanatcilar, düsünürler, yazarlar, devlet adamlari...
Kuskusuz, her biri anlatilmasi gereken ve anlatilmayi hak eden basari hikayeleridir.
Ancak, bazen bu popüler anlatim sekline o kadar kendimizi kaptiririz ki, neferleri olmadan bir komutanin, komutan olamayacagini unutuveririz.
En önemlisi ise, komutan da, nefer de, bir bütünün ayrilmaz ve birbiriyle kiymeti kiyas edilemez iki parcasidir.
Nitekim, Türkiye Cumhuriyeti neferlerine verdigi gercek degerle var olmayi basarmistir.
Cengiz Özdemir de bu neferlerden biri...
Türkiyenin sanayi tarihine damga vuran cimento fabrikalarini kurmus ve isletmis ITÜlü bir mühendis... Okul arkadasi olan agabeyleri ülkeyi yönetirken o da fabrikalar yöneterek bu ülkeye borcunu ödemis bir isim.
Cengiz Özdemirin, Türkiyenin sanayi ve siyasi tarihine dair birbirinden carpici anekdotlarla bezeli yasamöyküsünü bir solukta okuyacaksiniz.
