Read more
Sinema var oldugundan bu yana benzer temalar kullanmaktadir. Ayni metaforlar, ayni iliski örgüleri, kalip davranislar, cocukluk yasantilarina göndermeler, stereotip kimlikler, benzer kaderi paylasan karakterler ile zaman ve mekan konusunda karmasa yaratan hipnotik bir üslup -hem tarihsel cizgide bir tarama yapildiginda, hem de farkli tür ve akimlarda yahut farkli ülke sinemasindan örnekler incelendiginde- karsimiza cikmaktadir.
Insanlik tarihinin basindan itibaren filmlerde tekrar eden olgularin aciklanmasinda, Jungun kolektif bilincdisi kurami ve arketiplerin islevsel bir cözüm oldugu düsünülmektedir. Düsler, insanin kisisel celiskilerinin ötesinde kolektif bilincdisini ortaya koyabiliyorsa; neden filmler de belli bir noktaya kadar ayni islevi görmesin Birey, dolaysiz olarak kendi tercihi oldugu durumlari aslinda kendisine kolektif bilincdisi tarafindan belletilen arketiplerin bir yansimasi olarak yasamaktadir.
Kitabin ana ekseni, insan algisi üzerinde manipülatif güce sahip olan film olgusunun, bir gözetim pratigi olarak degerlendirilmesidir. Birey, kendi tercihi gibi görünen durumlarda aslinda kolektif bilincdisi tarafindan belletilen arketiplerin bir yansimasi olarak yasamaktadir. Bu dogrultuda, film belki de sadece bir sanat formu degil, bir gözetim pratigi olarak da düsünülmektedir.
Gözetimin esas amaci, bireyin otoritenin uygun gördügü davranislari benimseyerek kendi kendini kontrol etmesini saglamaktir. Film olgusu ise bu durumun kaniksanmasinda etkin bir rol oynar. Iktidar bireyin sözde iyiligi icin özgürlügüne el koyarken, bilinc yerine bilincdisinin direktifleri dogrultusunda hareket etmesi yönündeki pratikleri kurar ve yönetir.
Kitabin odaklandigi nokta acisindan calismanin evreni, yeni gözetim olgusunu iceren 60 filmden olusmaktadir. Calismanin örneklemini, 60 film icerisinden rastlantisal örnekleme yöntemlerinden biri olan sistematik örnekleme ile secilen 6 film icermektedir. Filmlerin cözümlemelerinde Jungcu yaklasim esas alinacaktir.
