Read more
Elektronik cagla birlikte dünya gittikce daha karmasik bir hal aldi. Bilgi teknolojileri insan tahayyülünün cok ötesinde gelismelere sahne oldu. Insan akli bugünkü gelismeleri dahi anlamakta zorlanirken, futuristler gerceklesenler icin insanligin emekleme cagi oldugunu söylüyorlar. Yeni dünyanin en önemli itici gücü ise bilginin paylasilmasi oldu. Arastirmacilar elde ettikleri bilgileri diger insanlar ile paylastiklari sürece yaptiklari anlam kazandi. Günümüzde bilginin dogasi degisti. Artik kimse kendisini bir Aristo ve Ibn-i Sina olarak görmüyor. Bazen bir arastirma icin yüzlerce kisi ayni projede calismak zorunda kaliyor. Kimse her seyi bildigini iddia etmedigi gibi kimi zaman mikro düzeyde bir calismayi yapacak gücü dahi kendinde bulamiyor. Böylesi bir durumda multidisipliner calismalar önem kazaniyor. Bir projede farkli alanlarda bircok kisi ortak calismalar yapiyor. Bilgi teknolojileri sayesinde dünyanin neresinde olursa olsun bir gelisme veya haber sadece saniyeler icinde tüm dünyaya yayilir hale geldi. Bilindigi gibi üniversiteler tüm bu gelismelerin odaginda yer alir.
Akademik toplum, bas döndüren gelismelerin oldugu bu dünyada üretmek ve ürettigini paylastigi sürece ayakta kalabilecektir. En az bilgiyi üretmek kadar, birikimleri baskalari ile paylasmak da birinci siraya yükseldi. Bilgi, bilinir hale geldigi zaman anlam kazandi. Bu calisma tamamen böyle bir ihtiyaca yönelik olarak ortaya cikmistir. Baslica hedefimiz, cesitli konularda calisan akademisyenlerin elde ettikleri bulgulari Türk ve dünya bilim camiasi ile paylasmasidir. Böylece bircok bilim insani yapilan calismalardan haberdar olacak ve gelecekteki arastirmalar icin yeni fikirler edinecektir.
