Read more
Hanin kitabi, eski toplumlardan günümüze siddetin tarihsel degisiminin temel ugraklarini tespit eden felsefi bir anlati. Yazar bunu yaparken siddetin tarih boyunca inatla kalicilik göstermesini arastirmis bir dizi düsünüre, Sigmund Freud, Carl Schmitt, Walter Benjamin, René Girard, Giorgio Agamben, Gilles Deleuze, Michael Hardt ve Antonio Negrinin tezlerine elestirel bir gözle ugrayarak kisa ve özlü bir hiksye kuruyor. Siddetin Topolojisi, bakis acimizi tekrardan sorgulamamiza ve degistirmemize neden olan o kisa ama etkili felsefi uyarilardan biri.
Gec modernitenin basariya ve performansa odakli öznesi, kendi disin-daki bir iktidar kurumunun baskisina maruz kalmadigi ölcüde özgürdür. Ama gercekte bir kul kadar da özgürlükten yoksundur. Dis baski nihayet asildiginda, icerideki basinc devreye girer. Basariya ve performansa odakli yasayan özne, bir depresyon gelistirir. Siddet azalmadan sürmektedir. Yalniz agirlik noktasi iceri kaymistir. Egemenlik toplumundaki kelle alici kuvvet yani dekapitasyon, disiplin toplumundaki deformasyon ve basari ve performans toplumundaki depresyon, siddetin topolojik dönüsümünün birer asamasidir. Siddet giderek icsellestirilir, ruhsallastirilir ve böylelikle görünmez hale gelir. Giderek Ötekinin veya Düsmanin olumsuzlugunu üzerinden atar ve insanin kendisine yönelir.
