Read more
Truman Capotenin öyküleri, onun mutsuz ve duygusal yoksunlukla gecen cocukluk ve genclik yillarini, trajik kavislerle dolu, inisli-cikisli yasamini resmediyor.
Etkileyici bir sadelikle tartisilmaz yapilari olan bu öyküler, yazarin yalnizlik acisi, cinsel ve ailesel sorunlar karsisindaki saskinliginin, bocalamasinin da güclü bir disavurumudur.
Düz yazinin mutlak durulugu ve anlatinin sürüp giden ritmindeki muhtesem tasarrufla, Capote, daha özensiz, daha yeteneksiz ellerde kolayca mayhoslasabilecek bir karakterler, eylemler ve duygular yelpazesini, olasi bütün duygu sömürülerinden aritmis, temizlemistir. Bir konuyu böylesine yeterli ve ari bir ustalikla ele almak denince, insanin aklina bir tek Cehov geliyor.
Insan duygularini dile getirmede, hayranligi fazlasiyla hak eden bir ustalik ve maharete tanik oldugumuz, türünün en iyileri olan bütün öykülerinin yer aldigi Gümüs Damacana, Truman Capotenin insani sayfalara mihlayan, soluk kesici romani Sogukkanlilikla ve Tiffanyde Kahvaltidan sonra yayimladigimiz ücüncü kitabi.
