Read more
Yöneten-yönetilen, gözetleyen-gözeten, ezen-ezilen, efendi-köle, hakim-mahkm, devlet-yurttas, toplum-birey gibi kavramlar kapitalist düzenin sifreleridir. Bütün bu kavramlarin özünde kurulu düzenin bas egme ve bas egdirme esaslari saklidir. Cari düzen bas egme ve bas egdirme esasi üzerine kurulunca bunun zor yoluyla mi yoksa riza ile mi gerceklestirecegi, sorunlarin sorunu olarak karsimiza cikar. Tiranlik, totaliterlik, diktatörlük, monarsi ve demokrasi gibi sayisiz siyasal kavram yurttaslarin bu bas egme ve bas egdirme düzenine nasil ve hangi yöntemlerle razi edilece-giyle ilgilidir. Bütün cabalar, ideolojiler, ögretiler, egitimler, bürokrasi, hiyerarsi insanoglunu mevcut rejime riza göstermesini saglatmaya yöneliktir. Sosyal rizayi saglamak icin totaliter rejimler zora basvurur, demokratik sistemlerde ise secim ve propaganda ile türlü cesit Halki ikna araclari kullanilir. Her sey iktidar icin daha dogrusu tahakküm icindir.
Insanoglu daha dogustan gözlerini gercekte hayata degil kendisini celik bir korse gibi kusatmis olan iktidarlara acar. Yasamlar büyük ya da kücük iktidarlar arasinda gecer. Ortada bir tek iktidar degil iktidarlar vardir. Ailede, okulda, camide, atölyede, fabrikada, orduda ve serflik iliskilerinin söz konusu oldugu tüm tahakküm bicimlerinde su veya bu düzeyde bir iktidar iliskisi söz konusudur. Aslinda toplum farkli iktidar odaklarinin meydana getirdigi bir bütündür. Bütün iktidarlar da emredici, hükmedici, belirleyici, tayin ve tahakküm edicidir.
