Read more
Üc zamanli romanin gecmis zamani, Selcuklu Devletinin son yillarinda Horasanli bir seyyahin bilgeligi arayisini anlatiyor. Savaslar ve kusatmalardan depremlere, Zerdüstlük felsefesi ve Pers mitolojisinden halklarin günlük yasamlarina pek cok konuya deginirken Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah gibi düsünürleri karsimiza cikariyor. Romanin simdiki zamaninda, yalniz bir yazarin mizahi dille anlatilan cocukluguna ve hazin yetiskinligine tanik oluyoruz. Genis zamanda, degisen kosullara ragmen var olabilmeyi basarmis bir anti-kahramanin dönüsümünü okuyoruz.Kitabin önemli bir özelligi de Antakya ve Alamut Kalesi gibi tarihi yapilari, kervansaray, kule ve sarniclari, hayal icinde olusmus kentleri, betimlenen mekanlarda gecmisten bugüne tasidigi hayatlarla gezinen saksagani, Prof. Dr. Deniz Dokgözün cizimleriyle bizlere sunuyor olmasi.Rua, bir yolculuga cikti. Aradigi seyin ne oldugunu onu yitirdiginde anlayacakti. Sadik, bir sirdan ve yalnizliktan kacti. Sevdiginin yazgisini degistiremedi. Ates, bilgeler ve yalnizlarin yasam öykülerini biriktirdikce hicligi ve sonunu gördü. Aklin Efendisini arayanlar, bütün cografyalarda ve zamanlarda birer birer yalnizlastilar.