Read more
Insan, kendisinde mevcut olan nefsin özellikleriyle hayatini ve cevresini gözlemlemeye, bizzat kendisinin sebep oldugu veya kendisinden bagimsiz olarak meydana gelen olaylari düsünmeye, anlamaya ve degerlendirmeye calisan bir fitrata sahiptir. Insanin bu yapisinin temelinde olan nefsin; beslenme, türünü devam ettirme, idrak etme ve akl olarak düsünme faaliyetlerini gerceklestirmesinde etkin oldugu ve varligin merkezinde yer aldigi görülmektedir. Bu düsüncelerden hareketle ele alinan Sühreverdde Nefs ve Idrak konulu calismamizda Sühreverdnin Israk bir anlayisla insanin varliginin temeline koydugu nefsin, idrakla iliskili olarak dünyev hayatta insani nasil etkiledigi üzerinde durulmustur. Zira nefsin beden üzerindeki hakimiyeti ve dolayisiyla idrak güclerini yönetmesi filozofun temel düsünceleri arasinda yer aldigi görülmektedir. Filozofa göre, idrak etme eyleminde rol alan akil dahil, ic ve dis idrak güclerinin hepsi nefsin kuvveleridir ve eylemlerinde nefsin hakimiyeti altindadirlar. Sühreverd, ele aldigi diger felsef konular gibi nefs ve idrak görüslerini de nur cercevesinde temellendirmistir. Filozof idrakin, dis idrak kuvveleri denilen ve duyularla ya da bu duyular kanaliyla alinan verilerin yorumlandigi ic idrak güclerine indirgenemeyecegini, bedeni yöneten ve ayni zamanda nur olan nefsin etkisiyle mümkün olabilecegini dile getirmektedir. Bu düsünceler cercevesinde ele aldigimiz calismada Sühreverdnin nefs düsüncesi ve nefsin idrak ile iliskisinin nasil cereyan ettigi incelenecektir
