Read more
Süt ve süt ürünleri, XIX. yüzyilda ABD ve Avrupada tip, bakteriyoloji, kimya, mikrobiyoloji gibi modern disiplinlerin arastirma konusu oldu. Bu arastirmalar neticesinde sütün, bilhassa bebek, cocuk ve yaslilar icin, bir gida maddesi olarak besleyici özellikleri kesfedildi. Endüstri Devriminin etkisiyle köyden kente göcün ivme kazanmasi, süte olan talebi arttirdi. Ancak ortada toplumsal, ekonomik, siyas, saglikli nesillerin insasi bakimindan da ideolojik boyutlari olan karmasik ve cok katmanli bir mesele vardi Saglikli ve sterilize süt üretimi ve üretimin kitlelere ulastirilmasi. Tam da bu noktada, yasanan krizin dogrudan muhatabi olan Osmanli Devleti, meseleyi modern devlet mefhumu ve pratigi dogrultusunda, batidaki gelismeler ile eszamanli olarak ele aldi. Devr-i Hamid döneminden itibaren süt, Osmanlilar icin bir sihhat ve servet-i ummiye ve mill iktisat meselesi haline geldi. Bir taraftan kamu sagligini koruma kaygisiyla sütü steril bir hale getirmek ve süte olan erisimi kolaylastirmak adina yapilanlar diger taraftan sektörde endüstrilesme girisimleri bir bütün olarak degerlendirildiginde imparatorlugun süt ile imtihani, degisen dünya sartlarina ve moderniteye uyum saglama girisimlerinin cok önemli bir safhasiydi. Bu kitap, agirlikli olarak arsiv belgeleri ve Ingilizce literatür üzerinden, Osmanli Devletinin küresel bir kriz haline gelen süt meselesine olan yaklasimini, meselenin cözümü icin gerceklestirmeye calistigi girisim, düzenleme ve hamleleri konu almaktadir.
