Read more
Calismamizin konusunu olusturan sessiz kalma yoluyla hak kaybi, fikri mülkiyet hukuku ve haksiz rekabet hukuku ile özdeslesmis bir hukuki kurum olmakla birlikte, medeni hukuk kökenli bir kurumdur. Medeni hukukta önemli bir yer tutan hak kaybi kurumu, fikri mülkiyet hukuku ile haksiz rekabet hukukunda siklikla uygulandigindan, bu hukuk dallarinda ayri bir önem kazanmistir. Özellikle marka hukuku, diger hukuk dallarina kiyasla hak kaybinin önemli bir uygulama alani olmustur. Türk hukukunda sessiz kalma yoluyla hak kaybi, 10 Ocak 2017de yürürlüge giren 6769 sayili Sinai Mülkiyet Kanunu ile ilk kez marka hukukunda pozitif bir düzenlemeye kavusmustur. Kanun koyucu, sessiz kalma yoluyla hak kaybini fikri mülkiyet hukukunun tüm dallari ve haksiz rekabet hukukunda da uygulanabilecek genel bir hüküm olarak düzenlememistir. Sessiz kalma yoluyla hak kaybina iliskin hüküm, sadece marka hukukuna özgüdür. Bu calisma, konunun önemine uygun sekilde, sessiz kalma yoluyla hak kaybina iliskin hükmün cizdigi cerceveyi belirginlestirmeyi amaclar.
